Akdeniz Bölgesi Tarihi Yerler

Ülkemizin turizm bölgeleri arasında yer alan ve oldukça büyük bir öneme sahip olan Akdeniz yalnızca doğal güzellikleriyle öne çıkmaz. Eşsiz doğal güzelliklerinin yanı sıra tarihi güzellikleri, tarihi değerleri de görülmeye değerdir. Gerek ülkemizden gerekse ülke dışından birçok ziyaretçi Akdeniz bölgesinde yer almakta olan tarihi yerleri ziyaret etmektedir. Yalnızca tatil bölgeleriyle değil keşfedilmiş birçok tarihi geçmişe de ev sahipliği yapmaktadır. Ayrıca Akdeniz, ilgi çekici doğasının yanı sıra antik kentleriyle ziyaretçilerini bir açık hava müzesi gibi ağırlamaktadır. Tarihi değerleriyle, doğal güzellikleriyle öne çıkan Akdeniz’de en gözde noktalar için ise bazı örnekler vermek mümkündür. Bizler de yazımız içerisinde Akdeniz’de muhakkak ziyaret edilmesi gereken antik kentlerden söz ettik. Yazımızı okumaya devam ederek bilgi alabilir, sizler de tatilinizi tarihi değerlerimize yapacağınız ziyaretlerle taçlandırabilirsiniz.

• Patara Antik Kenti

Patara Antik Kenti, Fethiye ve Kalkan arasında kalmaktadır. Xanthos Vadisi’nin güneybatı ucundadır. Şimdilerde Ovagelmiş köyünde bulunurken geçmişte Likya’nın önemli ve eski şehirlerinden biri olarak kullanılmıştır. Tarihi kalıntılardan elde edilen bulgular neticesinden Milattan Öncesinde 13. Yüzyılında  bu şehir Patar olarak isimlendirilmiştir. Tepecik Akropolü’nde bulunan seramik parçaları, Orta Tunç Çağı özelliklerine sahiptir. Ancak elde edilen diğer kalıntılar ise Patara tarihinin çok daha uzak bir geçmişe dayandığını göstermektedir. 

Helenistik dönemde inşa edilmiş olan Meclis Binası ve Tiyatro gibi anıtsal yapılar bulunmaktadır. Bu yapılar da tarihsel süreçler içerisinde paralellik olduğunu yansıtmaktadır. Roma egemenliğine geçilmesinin ardından ise önemini yitirmemiştir. Patara, Roma valiliklerinin adli işlerinin görüldüğü bir merkez olarak görülmektedir. Roma’nın doğu eyaletleriyle olan bağlantısının devamlılığına da önemli bir rol üstlenmiş, deniz üstü olarak kullanılmıştır. Apollon’un kehanet merkezi olarak da tüm dünyaca ünlenmiş olan Patara, aynı zamanda Anadolu’dan Roma’ya doğru yola çıkan tahılların saklandığı liman olarak bilinmektedir. 

• Termessos 

Termessos Antik kenti, Milyas olarak bilinen kısımda, Anadolu’nun en eski halkı olarak tanınan Luviler tarafından kurulmuştur. Termessos antik kenti, Büyük İskender’in milattan önce 333 yılında kenti kuşatmasıyla tarihteki yerini almaya başlamıştır. Termessos halkının savunması sonucunda kent, Büyük İskender’e teslim olmamıştır. Kentin terk edilmesinden sonra ise yeni bir yerleşme olmamıştır. Bun rağmen doğal tahribatların yaşanması haricinde oldukça iyi şekilde korunmuştur. İçerisinde yer almakta olan tarihi kalıntılardan pek çok bilgiye ulaşılmıştır. 

• Anemurium Antik Kenti

Anemurium Antik Kenti, 19. yüzyılda İngiliz Donanmasından olan Albay Beaufor tarafından keşfedilmiştir. Yapılan kazı çalışmalarında çıkanlar, inşaat malzemeleri, balıkçı aletleri, kurşun, mühür, takılar, anahtarlar şeklinde örneklendirilmektedir. Anemurium Antik Kenti içerisinde yapılmış olan ilk yerleşimin ne zaman gerçekleştiği ise halen bilinmemektedir. Kentin adı bir liman listesinde yer almaktadır ve bundan ötürü milattan önce 4. yüzyılda var olduğu düşünülmektedir. 

Kıbrıs’a da yakın olan Anemurium Antik Kenti, Roman döneminde bir ara istasyon olarak kullanılmıştır. Bölgede doğal kaynakların ihraç edildiği önemli bir ticaret kenti olarak tanınmıştır. Şimdilerde bulunan şehrin kalıntıları ise bu döneme aittir. Anemurium Antik Kentini ziyaret etmek isteyenlerin ise her gün sabah sekiz ile akşam beş saatleri arasında ziyaretlerini gerçekleştirmesi mümkündür. Aynı zamanda kiralık villa kategorimize göz atmayı unutmayın!

• Kanlıdivane 

Akdeniz bölgesi tarihi için yapılan ziyaretlerde ilk akla gelen duraklar arasında Kanlıdivane de bulunmaktadır. Mersin’de bulunan Kanlıdivane, Dağlık Kilikya sınırlarındadır. Geçmişteki ismi ise Kanytella olarak bilinmektedir. Antik Dönemde Olba Krallığına ait olan önemli bir dini merkez olduğu düşünülmektedir. Bu düşünce ise içerisinde bulunan ve Bizans Dönemine ait olduğu düşünülen kiliselerden ortaya çıkmıştır. Ancak son dönemlerde yapılan çalışmalarda ise burası ayrı bir kent olarak yorumlanmıştır. Özellikle zeytinyağı üretimi için önemli bir merkez olarak kullanıldığı anlaşılmıştır. Veriler incelendiğinde ise kentin Helenistik Dönemden Geç Antik döneme dek kesintisiz bir şekilde iskân gördüğü bilinmektedir. Ek olarak Kanlıdivane bölgesinin Akkale Antik Limanı ile bağlantı bulunmaktadır.

• Kremna Antik Kenti

Kremna Antik Kenti Burdur’un turistik yerleri ve doğal güzellikleri yanı sıra tarihi güzellikleri de bulunduğunun kanıtıdır. Aksu Vadisi’nde bir tepede kurulmuştur. Psidialılar tarafından kurulduğu düşünülen bu antik kent, Psidia şehri olarak tanımlanmaktadır. Günümüze kadar gelen yapıların Roma Dönemine ait olduğu bilinmektedir. Şehir sularla çevriliyken ızgara planlı olacak şekilde kurulduğu anlaşılmaktadır. Güneyden ve batıdan olacak şekilde iki farklı girişi bulunmaktadır. Yapılan yazılarda bulunanlar arasında ise büyük ve küçük Atene yer almaktadır. Bunların yanı sıra Apollon, Herakles heykeli, Nemesis giyimli kadın gibi pek çok tarihi heykel mevcuttur. Bu heykeller ise Burdur Müzesinde Kremna Salonunda sergilenmeye devam etmektedir. 

• Kastabala Antik Kenti

Osmaniye il sınırlarında yer alan Kastabala Antik Kenti, Ceyhan Nehri’nin yakınlarındadır. Elde edilen yüzey bulgularında milattan önce 2 binle geç Roma dönemleri arasında farklı tarihlere rastlanmaktadır. İçerisinde tiyatro, dükkân, hamam, kuzey ve güney kiliseleri bulunmaktadır. Orta Çağ Kalesi, savunmaya elverişli olan bir tepe üzerindedir. Kastabala Antik Kenti kuzey ve güneyinde ise kayalık yamaçlarda birçok mezar bulunmaktadır. Aynı zamanda Antalya villa kiralama kategorisini de gezmeyi unutmayın.